Merhabalar, cinsel soğukluk sorunum var. Çok uzun zamandır bu konuyu araştırıyorum, derdimi anlatacak bir merkez bulamadım ve bulduğumu sandıklarımdan ise bir sonuç alamadım. Sabah Gazetesi"ndeki köşenizdeki yazılar beni yeniden umutlandırdı dersem hiç abartmış olamam. Cinsel soğukluk ve cinsel terapistlere nasıl ulaşabileceğim konusunda bana bilgi verirseniz memnun olurum. Saygılarımla.
G.T. / Ankara
En karmaşık cinsel işlevlerden biri olan cinsel istek kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusudur. Bedensel hastalıklar, partnerinizle ilişkiniz ve onunla var olan cinsellikten aldığımız keyif, kullandığınız ilaçlar, cinselliğe karşı tutumumuz, genel ruh haliniz, kişisel aşağılanma, önemsenmeme, düşünülmeme, özen gösterilmeme ve aldırış edilmeme gibi cinsellikle ilgisiz sanılan birçok çatışma ve olumsuz yaşam olaylarınız cinsel isteğinizi etkileyen değişkenlerdir. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma, düşünce ve duygular cinsel isteği meydana getirir. Azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılmaktadır. Bu sorunun tedavisi için cinsel terapi almalısınız.
Merhaba doktor bey, yazılarınızda size gelen sorunları bizim anlayacağımız bir dille ve ciddiye alarak yanıtlamanız ve insancıl duyarlılıkla ele almanız gerçekten beni mutlu etti. Bir dostun yanındaymış gibi hissettim okurken. Bu yakınlık içinde yaptığım bir hatadan size bahsetmek istiyorum: Yaklaşık 2 ay önce evli olmama rağmen yabancı bir hayat kadınıyla bir ilişkim oldu. Sonrasında çok pişman oldum ama nafile. Bir hata yapmış olduk. Cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklar ile ilgili yazınızı okuyunca içime bir korku düştü. Hiçbir şikayetim veya bir hastalığa ait belirtiler yok ama yine de cinsel ilişkiden 1 ay sonra Eliza Testi yaptırdım, negatif çıktı. AIDS için "yıllar sonra ortaya çıkar" diye konuşuluyor. Ne yapmalıyım? Testi tekrar ettirmeli miyim? Saygılarımla.
A.N. / Ankara
Korunmasız olarak hayat kadınları ile cinsel ilişkide bulunduktan hemen sonra yapılan kan tetkiklerinde AİDS virüsü bulunmaması hastalığın bulaşmadığı anlamına gelmez. Çünkü AİDS virüsü için yapılan ELİSA testinin, cinsel ilişkiden 3 ay sonra yapılması gerekir. Uzman bir doktor tarafından durumunuzun değerlendirilebileceği doğru bir merkezde ve uygun bir zamanda yapılan testten sonra, endişe ve korku duymanıza gerek kalmayacaktır. AİDS için "yıllar sonra ortaya çıkar" denen durum ise; kanda hastalık belirtilerinden çok önce AİDS virüsünün test ile saptanması değil, bulaşmadan sonraki dönemde hastalık belirtilerinin ortaya çıkışıdır. Bu nedenle şüpheli cinsel ilişkiden 3 ay sonra Eliza Testi"ni tekrarlamanız daha uygun olacaktır. Ayrıca Frengi, Hepatit B ve Hepatit C testleri de yaptırmanızı önereceğim.
Yabancı bir hayat kadınıyla yaklaşık 3 ay önce bir ilişkim oldu. İlişkiden 20 gün sonra kamışımdan akıntı olmaya başladı ve idrar yaparken de yanma oluyor. Arkadaş tavsiyesi ile belsoğukluğu olmuşum diye eczaneden ".. adında 3 iğne aldım ve yaptırdım. Şikayetlerim biraz azalır gibi olduysa da geçmedi. Birde "belsoğukluğu frengiye döner" diye bir laf duydum. Çok endişelendim. Ne yapmalıyım? Lütfen bana yol gösterin. Saygılarımla.
M.N. / Ankara
Bahsettiğiniz yakınmalar için öncelikle hemen bir doktora başvurmalısınız. Doktor tavsiyesi olmadan kullandığınız ilaçlar nedeniyle hem kendi vücudunuza karşı antibiyotiklerin direnç geliştirmesine hem de toplumsal direnç gelişmesine neden olabilirsiniz. Belsoğukluğu ve frengi her ikisi de cinsel yolla bulaşan ve birbirinden farklı hastalıklardır. Birbirlerine dönüşmezler.
Bir kaç aydır karşı cinsle girdiğim ilişkilerde sertleşme sorunu yaşıyorum ve bir çok seferinde orgazm olamadım. İlk başlarda fazla önemsememiştim, ama bu sıklaşmaya başlayınca rahatsızlık duymaya başladım. Karşı cins ile bunları yaşarken, diğer taraftan mastürbasyon da herhangi bir sıkıntım yok, her şey normal ve rahatlatıcı. Bu sorunun psikolojik olduğunu düşünüp, kendi kendime çözmeye çalıştım ancak şimdiye kadar bir sonuç alamadım ve şüphe duymaya başladım. Bu rahatsızlığa yol açabilecek nedenleri daha önceki yazılarınızda okumuştum ve şunları söyleyebilirim: 25 yaşındayım ve Ankara"da yaşıyorum. Oldukça stresli diyebileceğim bir işim var. Son 1-2 aydır alkol ve sigara tüketimim hatırı sayılır düzeyde artmıştı. Ancak sigara ve alkol konusunda kendimi düzene sokmaya başladım ve son haftalarda ikisini de azalttım hatta sigarayı bıraktım diyebilirim. Bunların haricinde neler yapabilirim? Malum bu konu hakkında herkes çok bilgili olduğu için, pek kimseyle konuşamıyorum. Yardımlarınız ve tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler. Saygılarımla.
Y.A.D. / Ankara
İnsan cinsel yanıtının üç temel aşaması vardır; cinsel istek, uyarılma ve orgazm. Sevişme öncesi partneri çıplak olarak görme, tatma, dokunma, işitme, koku gibi cinsel uyarı veya düşünceler ile başlayıp, beyin ve vücudun ortak hareket etmesi sonucu yaşanan, saniyeler içinde cinsel organlarda oluşan ritmik kasılmalar ve cinsel zevkinin doruklaştığı anda duyulan tarifsiz hisse orgazm denir. Orgazm normal bir vücut fonksiyonudur ve öğrenilebilir istemli bir reflekstir. Orgazm bozukluklarının çeşitleri vardır. Koital Anorgazmi; cinsel birleşme ile orgazm olamama ancak mastürbasyon ile orgazm olma durumudur. Anorgazmi yani Orgazm Olamama hiç orgazm olamama durumudur. Bu durum iç sıkıntısı, kişinin kendi kendine olan saygısı yitirmesi ve depresyon ile sonuçlanabilir. Rastgele Anorgazmi zaman zaman orgazm yaşanamaması durumudur. Erken Orgazm ise çok sık olarak görülür ve genellikle erken boşalma ile birliktedir. Orgazm sorunları ve bozukluklarının tedavisinde, öncelikle orgazm olamamayı bir takıntı haline getirmemeniz, cinsel fonksiyon bozukluğuyla uğraşan çağdaş ve yeni yöntemleri uygulayan bir cinsel terapiste başvurmanız çok önemlidir. Cinsel terapide; orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçmeniz, ön sevişme, uyarılma, cinsel tecrübe, zevk ve partnerinizle birlikte bedenlerinizi daha yakından tanımanız amaçlanır. Sertleşme bozukluğu zamanla ortadan kalkacaktır. Merak etmeyin. Bu arada alkol ve sigarayı bırakmanız çok isabetli olmuş.
3 Yıllık evliyim ve her gün cinsel ilişkiye giriyorum. Eşim bu konudan çok rahatsız. Bende bir hastalık olduğunu ve bu durumun cinsel bir rahatsızlık olduğunu söylüyor. Hatta ileride erkekliğimi kaybedebileceğimi söylüyor. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi almak istiyorum. Saygılarımla.
B.M. / Ankara
Sağlıklı insanlar için, her gün cinsel ilişkide bulunmanın herhangi bir sakıncası yoktur. Cinsel isteğiniz varsa istediğiniz sıklıkta cinsel ilişkide bulunabilirsiniz. Ancak eşinizin bu konuda rahatsız olması, onun duygu ve düşüncelerine saygı duymanızı ve her gün cinsel ilişki için eşinizin onayını almanızı gerektirir. Sık cinsel ilişkiye girmek ileride erkekliğinizi kaybettirmez, rahat olun. Ancak eşinizin yaşadığınız cinsellikten daha fazla haz duyması konusunda yardıma ve sizinle konuşmaya ihtiyacı olabilir.
Yaklaşık 5 ay önce bir iş gezisindeyken yabancı bir hayat kadınıyla cinsel ilişkim oldu. İlişki sonrası penisimde kabartılar ve sivilceler meydana geldi. Ne yapmalıyım? Yardımcı olursanız sevinirim.
M.Z. / Konya
Penisteki kabartının ve sivilcenin konunun uzmanı bir hekim tarafından değerlendirilmesinde büyük yarar var. Bahsettiğiniz sorun önemsiz bir şey olabileceği gibi, cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalığın ilk belirtisi de olabilir.
Eşimle cinsel ilişki sırasında hep dışarıya boşalıyorum, bu şekilde korunuyoruz. Fakat eşimin günü geçti. Hamile olabilir mi? Saygılarımla.
M.K. / Kayseri
Çok kullanılan ama güvenli olmayan bir doğum kontrol yöntemi olan dışarıya boşalma, cinsel ilişki sırasında, erkeğin boşalmak üzereyken penisini dışarıya çıkarmasıdır. Boşalma dışarıda olmasına rağmen, çıkıştan hemen önce birkaç damla meni vajina içine fışkırmış olabilir. Bunun olup olmadığını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Ayrıca üreme çağında adet kanaması gecikmelerine sık rastlanır. Aktif cinsel yaşamı olan ve dışarıya boşalma gibi etkin olmayan bir korunma yöntemi kullanan kadınlarda görülen adet kanaması gecikmesinin en muhtemel nedenleri gebelik ve herhangi bir şekilde o döngüde yumurtlama olmaması ve bu nedenle rahim iç tabakasının kanamayla dökülmesinin gecikmesi olabilir. Sizin durumunuzda böyle olmuş olabilir ve eşiniz uygun zamanda ise yumurtasını da döllemiş olabilir. Düzenli adet kanaması gören bir kadında beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan gecikmenin diğer nedenleri ise; stres, kullanılan ilaçlar, mevsimsel değişiklikler, seyahat ve mekan değişiklikleri olabilir. Kanda gebelik testi gibi hormonsal tetkikler yapılarak durumun açıklığa kavuşturulması ve gerekirse eşinizin tedavi edilmesi, onun genel sağlığı açısından çok önemlidir.
21 yaşındayım, bekarım. Çok sık mastürbasyon yapıyorum. Bunun bir sakıncası var mı? Ayrıca son günlerde penisimin testislere komşu olan tarafında aniden sert ve ağrılı bir şişlik meydana geldi. Bunun sık mastürbasyon yapmamdan kaynakladığını düşünüyorum. Ne yapmalıyım?
H.Ç. / İzmir
Sağlıklı ve genç insanlar için, her gün mastürbasyon yapmanın herhangi bir sakıncası yoktur. Cinsel isteğiniz varsa istediğiniz sıklıkta mastürbasyon yapabilirsiniz. Penisinizin yanında testislere komşu olarak oluşan sert ve ağrılı şişliğin, sık mastürbasyon yapmanızla herhangi bir ilgisi yok. Ancak mastürbasyon esnasında penisin anormal bükülmesi, penisin sert halde iken yatakta aniden dönülmesi ve yakalanma korkusuyla penisin sertliğini hızla sonlandırmak için penisin bükülmesi penis kırılmasına neden olmuş olabilir. Penis kırılmasında penis şişer, morarır ve ağrılı bir sertlik olur. Bu nedenle penisinizdeki şişliğin neden kaynaklandığı ve nasıl düzelebileceği konusunda bir üroloji uzmanına başvurmanızda fayda var.
35 yaşındayım ve bekarım. 6 aydır çıktığım kız arkadaşımın Hepatit B taşıyıcısı olduğunu öğrendim. Cinsel ilişkiye girmedik, ama sık öpüştük. Hepatit B mikrobu bana bulaşmış mıdır? Ne yapmalıyım?
C.H. / Manisa
Hepatit B, cinsel ilişki ve kan yoluyla ile bulaşan bir hastalıktır. İçin rahat olsun. Masum bir öpüşme ile geçmez. Ancak birbirinizin dudaklarını ısırma sonucu kanatmanız veya ağız içinde kan yoluyla bulaşma sağlayabilecek yara, çizik gibi bir durum varsa bulaşma mümkün olabilir. En kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurup hepatit testleri yaptırmanızı ve test sonuçlarına göre (testleriniz menfi çıkarsa) Hepatit B Aşısı yaptırmanızı öneririm.
47 yaşındayım. 15 yıldır evliyim. İlişki sonrası çok fazla yorgunluk hissediyorum. Yeniden cinsel ilişkiye girmeyi canım istemiyor. Erken boşaldığım için eşimi tam olarak tatmin edemiyorum. Bu da evliliğimizde sıkıntılara yol açıyor. Hormon eksikliğim ya da hastalığım olduğunu düşünüyorum. Ne yapmalıyım.
M.N. / İstanbul
Erkeklerin cinsel ilişki sonrası yorgunluk hissetmesi hormon eksikliği ya da hastalık değil, normal bir durumdur. Çünkü erkekler boşalma sonrası yeniden cinsel etkinlik için zamana gerek duyarlar. Bu zaman kişiye göre değişkendir ve yaş ilerledikçe uzar. Yeniden cinsel ilişkiye girmeyi canınızın istememesi 15 yıldır evli bir çift olmanızın getirdiği monotonluğa ve erken boşalma problemine bağlı olabilir. Ayrıca erkeğin ilk sevişmesindeki boşalma süresi daha kısadır ikincisinde ise daha geç boşalır. Ancak yeniden cinsel ilişkide bulunmak yerine; eşinizi ve kendinizi daha iyi tatmin etmek için boşalmanızı denetleyerek sevişme sürenizi uzatmanızı tavsiye ederim.
3 yıllık evliyim. Doğumdan sonraki loğusalık ve emzirme dönemlerinde kendimi hep çocuğuma adadım. 68 ay hiç eşimle sevişmedik. Şimdi sevişirken uyarılmada zorlanıyorum ve hiçbir duygu hissetmiyorum, canım bile istemiyor. Sadece eşime karşı kadınlık görevimi yapıyormuş gibime geliyor. Sevişirken aklım hep dağılıyor. Kendimi veremiyorum. Hamilelik öncesi hissettiklerimi yeniden yaşamayı istiyorum. Bir hekime başvurmayı düşündüm ama çok utanıyorum, çekiniyorum. Ne yapmalıyım?
B.M. / Antalya
Kadınlarda cinsel isteksizlik, erkeklerde ereksiyon kaybı, doğum sonrasında eşler arasında en sık görülen cinsel işlev bozukluklarıdır. Doğumun ardından geçirilen uykusuz geceler, bebekle sık ilgilenme zorunluluğu, ailenin yaşantısının altüst olması, estetik kaygılar, bastırılan ruhsal çatışmaların tetiklenmesi ve anneliğin kutsallaştırılarak kadınlığa tercih edilmesi doğum sonrası kadınlarda cinsel isteksizlik görülmesine yol açabilir. Çünkü doğum sonrasında aşırı salgılanan ve bebeğin emzirilmesinde büyük rol oynayan prolaktin hormonu cinsel isteksizlik ve vajinal kuruluğa neden olabilir. Ayrıca estetik kaygılar yüzünden kendini beğenmeyen kadının sevişme sırasında zihnini sürekli kendi bedeniyle meşgul etmesi ve eşini eskisi kadar bakımlı bulmayan erkeğin olumsuz tutumları cinsel ilişkiden zevk almasını önleyip çifti cinsel yaşamdan uzaklaştırabilir. Cinsel isteksizlik duyduğunuzu, sevişirken hiçbir duygu hissetmediğinizi, canınızın bile istemediğini düşünüyorsanız bir cinsel terapiste baş vurmanızda fayda var. Böylece var olan sorunlar ortaya çıkarılabilir ve çözüme kavuşturulabilir. Bunda utanmaya veya çekinmeye gerek yok. Aksi taktirde cinselliği kendinize ve eşinize zehir edersiniz.
10 yıldır evliyim. 45 yaşındayım. Eskiden hiçbir cinsel sorunum yoktu. Üzücü bir olay yaşadım. Ardından son 6 aydır cinsel ilişki öncesi sertleşme problemi yaşamaya başladım. İlk başlarda geçici bir durum olduğunu düşünüyordum, zamanla geçer diyordum. Ama geçmedi. Kendimi çok kötü hissediyorum. Ne yapmalıyım. Lütfen yardımcı olun.
B.Ç. / Ordu
İlerleyen yaş, yüksek tansiyon gibi kalp ve damar hastalıkları, yüksek kolesterol, prostat hastalıkları, üzücü olaylar yaşama, iş ve eş sorunları, ekonomik sorunlar, ruhsal gerginlikler, yorgunluk, ilişkideki diğer problemler ve kullanılan bazı ilaçlardan (tansiyon ilaçları vb) dolayı her erkek hayatının bir döneminde sertleşme problemiyle karşılaşabilir. Bu doğal ve olağan bir durumdur. Çünkü her zaman ve bütün koşullarda yeterli sertliğin sağlamasını beklemek cinsel bir mit olmaktan ileri gidemez. Fakat sertleşme problemi 3 aydan fazla sürer, cinsel birleşmeyi sık engeller, sık tekrar eder ve ısrarcı olursa; bu durum tedavi gerektirebilir. En kısa zamanda bir üroloji uzmanı ve cinsel terapiste baş başvurmanızda ve cinsel check-up için gerekli tetkikleri yaptırmanızda fayda var. Çünkü sertleşme sorunu kader değildir ve tedavisi mümkündür. İlk aşamada ağızdan ilaç tedavisi, ikinci aşamada penis içi enjeksiyon tedavisi ve son aşama penis protezi seçenekleri tedavide denenebilir.
26 yaşındayım ve bekarım. Geçen hafta bir kızla seviştim. 2 kez tam ilişki ve oral seks vardı. Ertesi gün 3 kez mastürbasyon yaptığımda menimin rengi pembe kırmızı arasıydı ve kanlı gelmesinden şüpheleniyorum. Bu arada arkadaşımın adet döneminin son günüydü. Sizce bu renk veya kan nedendir?
C.T. / Hatay
Kendinizi fazla zorlamanızdan kaynaklanabilecek bu sorun tekrar ederse, idrar yollarında veya böbreğinizde bir hastalık olabilir. Bu durumda bir üroloji uzmanına görünmenizde ve tetkik yaptırmanızda fayda var. Tekrar etmez ise sorun yoktur, sıvı alımını arttırmanız, ayaklarınızı ve belinizi sıcak tutmanız yeterli olacaktır. Ayrıca partnerinizin adet dönemiyle bahsettiğiniz sorunun bir alakası yok.
Sayın hocam, ben 23 yaşında bekar bir üniversite öğrencisiyim. Testislerimin biri diğerine göre daha küçük, bu bir sorun mu? Cinsel ilişkide problem olabilir mi? Bu hususta bir kaç sene önce doktora muayene oldum, testislerim hakkında bir sorun olduğunu söylemedi fakat hormon testine gerek duydu. O zaman mastürbasyonla boşalamıyordum ilaç tedavisiyle boşalmam sağlandı ama şu an aşırı boşaldığımı düşünüyorum. Ufak etkenler bile penisim uyarılmasına neden oluyor ve çok az da olsa penisimde ıslaklık hissediyorum. Bu sorun erken boşalma mı? Çözüm için neler yapabilirim. Saygılarımla.
K.H. " Artvin
Normalde testislerin biri diğerine göre biraz daha aşağıdadır ve küçüktür. Bu konuyu kafanıza takmayın. Ayrıca genç olmanız ve istekli olmanız cinselliği düşünmenize ve aşırı boşalmanıza yol açabilir. Uyarılma sırasında penisin ucunda hafif ıslaklık olması normaldir, bu meninin daha kolay çıkması için penis içini döşeyen salgı bezlerinden kaynaklanır. Erken boşalma başka bir konudur ve erkek cinsel işlev bozuklukları içinde en sık görülenidir. Erkeğin cinsel birleşme olmadan veya birleşmeden sonra kısa bir zamanda boşalmasıdır. Genellikle birleşmeden sonraki ilk 5 dakika içinde oluşan boşalmalar erken boşalma olarak kabul edilir. Ancak burada önemli olan, erkeğin ne kadar sürede boşaldığından çok, boşalma refleksi üzerinde istemli bir kontrolün olup olmamasıdır. Birkaç aylık cinsel terapi ile boşalma denetimini kazanabilirsiniz.
Merhabalar, bir gazetede G Noktası ile ilgili bir haber okudum. Ama haber çok açıklayıcı değildi. Merak ettim. Siz daha ayrıntılı bilgi verirseniz sevinirim. Saygılarımla.
H.K. / Urfa
Kadınların az bilinen cinsel sırlarından biri olan G noktası ise vajinanın en duyarlı bölgesidir ve kadınların birçoğu bu noktadan vajinanın diğer bölümlerine oranla daha fazla zevk alır. Amerikalı Jinekolog ve Seksolog Dr.Ernest Grafenberg tarafından 1944 yılında ilk defa tarif edilmiştir. Bu nedenle tarif eden hekimin soyadının baş harfiyle anılmaktadır. Uyarıldığında kadınların orgazm olmasını sağlayan G noktasının yeri halen bir tartışma konusudur. Çünkü G noktasının yeri kadından kadına değişiklik göstermektedir. Vajina çeperinde girişten 5 cm. kadar içeride idrar torbası hizasında yani vajina ile idrar kanalı arasında kalan bölgede bulunur. Bir başka görüşe göre ise, vajina girişinden 1-2 cm. uzakta yani vajina ön duvarının ortalarında yer alır. G Noktası birkaç santim büyüklüğündedir ve bu bölgeden cinsel ilişki sırasında PDE-5 adlı bir protein salgılanır. Bu nedenle PDE-5 protein salgısı fazla ve skene bezi büyük olan kadınlar daha kolay orgazm olurlar. Cinsel ilişki öncesi G Noktası"nın uyarılması hormonsal metabolizmayı hareketlendirir, beyinde yoğun bir cinsellik yaşanmasına neden olur, kalp hızında artma, sıcaklık duygusu ve solunumun hızlanması gözlenir. Yani iyi ve kaliteli bir orgazmın arkasında anlayış, sabır ve uyum kadar G Noktası"nın uyarılması da yatmaktadır. Fakat G Noktası"nın uyarılması daha kaliteli ve güçlü bir orgazm için gerekse de, orgazm oluşumunda birincil önem taşıyan bir bölge değildir.
"Ramazanda hafta sonları eşimle birlikte uyanmamız ve yataktan çıkmamız uzun zaman alıyor. Oruç nedeniyle cinsellik yaşayamadığımız için biraz yakınlaşıyoruz. Öpüşmek orucu bozar mı, yakın olmak orucu etkiler mi?"
S.G. / Antalya
Oruç, İslam inancına göre "niyetlenip, gündoğumundan önceki alacakaranlıktan günbatımından sonraki alacakaranlığa değin katı-sıvı hiçbir şey yememek, içmemek ve cinsel ilişkide bulunmamak" demektir. Ancak her ne sebeple olursa olsun, bastırılmış ve tatmin edilmemiş cinsel istekler; çiftin zihnini kurcalayabilir ve oruçluyken dahi yakınlaşmalarına yol açabilir. Ramazan ayının hoş gördüğü çerçevede iftarla sahur arasında cinselliği yaşamanızda fayda var. Ayrıca gün içinde hayatı nasıl yaşadığınızı sorgulamanız, daha yaratıcı ve aktif olmanız, farklı ilgi alanlarına yönelmeniz, sportif aktivitelerde bulunmanız çoğu zaman işe yarayacak ve cinsel yaşantınızı düzenleyecektir. Dini olarak oruçluyken öpüşmenin ve yakın olmanın orucu bozup bozmadığını ise Yaşar Nuri Öztürk hocamıza sormanızı öneririm.
Karım yıllardır obsesif/kompulsüf rahatsızlığından ötürü Anafranil, Tofranil, Depreks türü ilaçlardan kullandı ve halende kullanmaya devam ediyor. Bu tip antidepresan ilaçları kullanan kişilerdeki cinsel isteksizliği ortadan kaldırmak için neler önerirsiniz.
A.Ç. / Ordu
Genital bölgedeki kan akımını arttırarak etkili olan bazı ilaçlar ve testosteron hormonu; libido yani cinsel isteği arttırmak amacıyla bir hekim kontrolünde kullanılabilir. Ayrıca eşinizin rahatsızlığı için cinsel isteği azaltan antidepresan ilaçlar kullanmak yerine bir psikoterapi sürecine girmesini tavsiye ederim. Bunların dışında erotik videolar ve düzenli egzersizler yararlı olabilir. Yatak odası dışında kalori yakmak, eşinizin seks sırasında daha kolay havaya girmesini sağlar. Çünkü spor yaparken kişinin kendini iyi, çok daha güzel ve seksi hissetmesini sağlayan endorfin salgılanır ve bu da cinsel hayata olumlu yansır. Ayrıca cinsel işlevlerinizdeki değişiklikleri, doktorunuzla konuşmanızda fayda var. Çünkü doktorunuz bu tür yan etkileri olmayan bir ilaca geçebilir, ilacı kesebilir veya size yardımcı olacak önerilerde bulunabilir.