Narsisizm terimi mitolojik karakter Narkissos’tan gelir. Söylenceye göre bir avcı olan Narkissos bir gün ormanda gezerken, bir peri kızı olan Echo onu görüp aşık olur. Ne var ki, Narkissos, bu aşka karşılık vermez ve Echo da çektiği aşk acısıyla günden güne eriyip ölür. Bunun üzerine Tanrılar tarafından cezalandırılan Narkissos, su içmek için göle eğildiğinde suda kendi yansımasını görüp kendisine aşık olur. Kendine öyle hayran, öyle aşık olur ki hiç yerinden kımıldayamadan orada durarak günden güne eriyip ölür. Nergis çiçeğine de adını veren bu mitolojik öyküden adını alan narsisizm, halk arasında “kendine aşık olma, kendini beğenmişlik, insanlara yüksekten bakma” olarak bilinir. Ancak, narsisistik kişilik bozukluğu, kendini sevmekten değil, özde kendini sevmemekten; kendini beğenmişlikten değil, kendini değersiz hissetmekten; kendine aşık olmaktan değil, kendinden nefret etmeden kaynaklanan bir psikolojik bozukluktur. Narsisistik kişilik bozukluğu tanısı konulan kişilerin yüzde 80’i erkektir. Narsisistik kişiler, derin bir boşluk duygusu, can sıkıntısı, iç daralması, hayattan keyif alamama, anlamsızlık ve umutsuzluk gibi şikâyetlerle hekime başvururlar ve genellikle cinsel hayatlarında da sorun yaşarlar. Narsisistik yapıdaki kişi kendine olan aşkı yüzünden sık mastürbasyon yapar, çünkü kırılma ve çökkünlük gibi yaralarını ve utanç duygusunu tamir eden, kendini bir nevi Yunan Tanrısı gibi hissettiği mastürbasyon, kimseye muhtaç olmadığının ve kendi kendine yetebildiğinin kanıtıdır. Bu nedenle mastürbasyon yapmaktan utanmaz ve bu faaliyetinden dolayı da kendisini suçlu görmez.
OLCAY VAKASI…
Sarışın, mavi gözlü, uzun boylu, atletik vücutlu ve yakışıklı biri olan Olcay adını verdiğim danışanım, çocukluk yıllarında anne-babasından “Atatürk gibi” çok özel ve üstün bir çocuk olduğunu duyarak büyümüştü. Ne var ki anne-babasının bu övgüleri lafta kalmıştı; hiçbir zaman Olcay’a yükledikleri bu üstünlük özelliğine uygun bir şekilde davranmamışlardı. İleriki yıllarda Atatürk’e benzeyen yakışıklılığı onda bir takıntı olmaya başlamıştı. Üstüne başına fazla çok para harcıyor ve vaktinin büyük bir kısmını daha da yakışıklı ve fit olmak için spor salonlarında ve erkek kuaförlerinde geçiriyordu. Tıpkı Narkissos’un kendine aşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakarak suda kendisini seyretmesi gibi o da vaktinin büyük bir kısmını boy aynasının karşısında kendini seyrederek geçiriyordu. Olcay tedavi olmak için başvurduğunda 35 yaşında ve 5 senelik evliydi. Normal bir erkek gibi karısıyla seviştiği halde, seks ona çok az zevk veriyordu ve eşiyle seks yaptığında erken boşalıyordu. Tatmin olmadığı için eşi zamanla ondan uzaklaşarak seksi reddeden bir tutum sergilemeye başlamıştı. Olcay, cinsel tatmine sadece mastürbasyon yolu ile ulaşabiliyordu. Her gün porno film seyrederek mastürbasyon yapıyordu. Bazen karısı ile seks yapmadan önce de mastürbasyon yapıyor ama mastürbasyon için genellikle karısının evde olmadığı ve yalnız olduğu anları seçiyor ve bundan büyük bir zevk duyuyordu.
MASTÜRBASYON YAPMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…
Olcay’ın mastürbasyon yapma şekli ilginçti: Mastürbasyon yapmaya karar verdiği zaman çırılçıplak soyunarak yatak odasındaki boy aynasının karşısına geçiyor ve Narkissos gibi hiçbir şey yapmadan dakikalar boyunca yakışıklılığını ve atletik vücudunun güzelliğini seyrediyordu. Mastürbasyon öncesi yaptığı bu davranış, cinsel olmaktan ziyade estetik bir amaç taşıyordu. Kendini mastürbasyonda cinsel arzularının tatmini için bir araç olarak kullanmadan önce, bir seks Tanrısı olarak hayranlıkla ve zevkle uzun uzun seyrediyordu. Sonra aynanın karşısında vücudunu okşamaya başlıyor, aynadaki hayaline öpücükler gönderip aşk sözleri mırıldanıyordu. Daha sonra da penisiyle oynuyor, bu sırada da kendini seyretmeye devam ediyordu. Cinsel duyguları kabardığında gözlerini kapatıyor, kendi kendiyle sevişmeye başlıyordu. Penisini her geçen saniye daha hızlı okşayarak daha fazla heyecanlanıyor ve boşalana kadar bu şekilde devam ediyordu. Bazen de parmağını makatına sokarak boşalıyordu. Olcay’ın kendiyle sevişerek aynı anda iki kişilik yaşamasında olduğu gibi, narsisistik yapıdaki kişi bazen gerçeklikten koparak sıradışı cinsel davranışlar sergileyebilir. Olcay hem kendi bedeninin arzu edilen güzel bir aşk ve sevişme nesnesi olduğu fantezisini kuruyor hem de kendini parmaklayarak sandığı kadar yakışıklı olmadığı, içinde aşağılık bir taraf bulunduğu korkusunu dışavuruyor ve kendi kendini cezalandırıyordu.
NARSİSİSTİK YAPI VE CİNSEL YAŞAM…
Narsisistik yapıdaki kişiler genellikle terapiye erken boşalma veya sertleşme sorunları gibi cinsel işlev bozuklukları, eşcinsel fantezilerden rahatsız olma gibi cinsel kimlik karmaşası, mastürbasyon bağımlılığı, sapkın cinsel fanteziler, derin bir boşluk duygusu, can sıkıntısı, iç daralması, hayattan keyif alamama, anlamsızlık ve umutsuzluk gibi şikâyetlerle başvururlar. Çünkü narsisistik yapıdaki kişi, cinselliği hazzın paylaşılması, sevginin ifadesi ya da partneriyle ruhunun ve bedeninin bütünleşmesi olarak yaşayamaz. Bu nedenle de onun için cinsellik çoğu zaman bir savaşa dönüşür. Çocukluğundan itibaren içinde var olan boşluğu cinsellikle doldurmaya çalışabilir ve cinselliği yaşadığı partnerini kendisinin ihtiyaçlarını karşılamakla sorumlu biri olarak görebilir. Partnerinin duyguları, düşünceleri, istekleri onun için önemli değildir. Narsisistik yapıdaki kişiler ilişkinin başlarında cinsel arzusu yüksek, hiperseksüel kişiler olarak görünebilirler, ancak ilişkileri ilerledikçe “normal” cinselliğe olan ilgileri azalır. Sertleşme zorluğu, erken boşalma ve cinsel soğukluk sorunları ortaya çıkabilir. Hatta bazen aseksüel özellikler gösterebilirler. Ancak çoğu zaman cinsel heyecandan vazgeçmezler ve cinsel hazzı çarpıtılmış yollarla sağlamaya çalışırlar. Bu bağlamda mastürbasyon narsisistik yapıdaki kişilerin cinselliğinde çok özel bir yer tutar. Bu kişilerin cinsel yaşamlarında mastürbasyon tümgüçlü beden imgesiyle cinsel hazza ve cinsel doyuma hizmet eder. Partnerle yaşadıkları cinsellikte uyarılmanın, hazzın ve cinsel doyumun olması için gözlerini kapatarak sadistik, mazoşistik ve sapkın özellikleri olan cinsel fanteziler kurarlar. Bu açıdan bakıldığında narsisistik yapıdaki kişinin bir partnerle sevişmesi bir tür “örtük mastürbasyon”dur. Hatta bazı durumlarda cinsel fanteziler yatakta partnerle beraber sahneye konan cinsel bir oyuna dönüşebilir. Bu cinsel aşk oyunlarında partner üzerinde mutlak hakimiyet kurma, akıl okuma ve kendini gerçekleştiren kehanet ile fantezilerdeki cinsel roller sahnelenir.
