Kadın ve erkeklerin pek çok açıdan olduğu gibi cinsel davranış ve tutumları açısından da önemli farklılıkları vardır. Bu farklılıklar bilindiğinde ve bunlardan kaynaklanan cinsel davranışlar anlaşıldığında cinsel uyum elde edilerek tam bir cinsel doyuma ulaşılabilir. Bir “zenginlik” olarak değerlendirilmesi gereken farklılıkların farkında olmamak, ateşle barut etkisiyle başlayan cinsel ilişkinin ateşle su etkisiyle sonuçlanmasına neden olabilir. Partnerlerin her ikisinin de ayrı telden çaldığı, ahengin olmadığı, tek taraflı doyumun yaşandığı bir cinsel ilişki her iki tarafı da mutsuz edebilir.
CİNSEL UYARILMA ŞEKİLLERİ VE SÜRESİ FARKLI…
Cinsellikte kadın-erkek arasındaki en keskin farklar anatomik ve fizyolojik özelliklerinin farklı olmasından kaynaklanır. Örneğin, erkeklerin sertleşen penisleri cinsel olarak uyarıldıklarının tartışmasız bir göstergesiyken, kadınların cinsel olarak uyarılıp uyarılmadıkları gizli bir sır gibidir. Kadınlarda ve erkeklerde cinsel isteğin oluşumu da farklı şekilde gerçekleşir. Cinsel uyarılma, kadınlarda duyusal-duygusal uyaranlar, erkeklerde görsel-zihinsel uyaranlar aracılığıyla olur. Bu nedenle de erkeklerde uyarılma kadınlara göre çok daha kolay ve hızlıdır. Kadınlarda cinsel isteğin oluşması için erkeklerde olduğu gibi sadece cinselliğin düşünülmesi ya da fantezi kurulması yeterli olmaz; çoğunlukla seksin dışındaki dokunuşların varlığı, doğrudan erotik fiziksel uyarılma ya da partneriyle arasında romantik bir yakınlık ya da duygusal bir bağ olması gerekir. Bu anlamda bir erkek için partnerin kim olduğu önemli değildir, tanımadığı, ilk kez gördüğü biriyle de cinsel ilişki kurabilir ama kadın için partnerinin kim olduğu ve aralarındaki duygusal bağ önemlidir. Tüm bunlara karşın kadınlar cinsel uyarılma olmadan da cinsel ilişkide bulunabilirlerken, erkekler cinsel uyarılma, yani sertleşme olmadan cinsel ilişkide bulunamazlar.
BOŞALMA VE ORGAZMIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…
Erkekler cinselliğin fiziksel boyutunu, kadınlarsa duygusal boyutunu ön plana alarak yaşarlar. Cinsellik erkekler için erotizm, kadınlar için romantizm odaklıdır. Bunda hormonlarının etkisi büyüktür çünkü erkeklerin cinsellik hormonları uyarılma sırasında hızla en yüksek seviyeye çıkar ve boşalma veya orgazma ulaşır ulaşmaz aynı hızla en düşük seviyeye inerek cinsel uyarılmayı sonlandırır. Kadınların cinsel uyarılma sürecinde ise, hormonları daha yavaş ve uzun sürede en yüksek seviyeye ulaşır ve boşalma veya orgazma ulaştıktan sonra da etkilerini göstermeye devam eder. Bu sayede bir kadın art arda birden çok kez boşalabilir, orgazm olabilir ama bir erkeğin boşaldıktan sonra bir daha boşalabilmesi için bir dinlenme süresi gerekir. Erkeklerde sertleşmenin uyarılmanın açık göstergesi olması gibi, meni çıkışı da boşalma ve orgazmın açık göstergesidir. Kadınlarda her iki durumda da bu kadar açık ve kesin bir gösterge yoktur ve kadınlar çoğu zaman kendilerini "orgazm taklidi" yapmak zorunda hissederler.
CİNSEL TATMİN…
Kadınların cinsel tatmine ulaşması erkeklerin cinsel tatmine ulaşmasından daha karmaşık ve daha uzun bir süreçtir. Kadınlar için cinsel performans değil, duygusal tatmin ve cinsel tatmin birlikteliği önemdir. Erkekler içinse, cinsel tatmin cinsel performansa eşdeğerdir. Kadınların yaptıkları gibi orgazm taklidi yapma olanakları olmadığından, performansları ölçüsünde cinsel tatmin sağlarlar. Bu nedenle de erkekler performans kaygısı yaşarlar ama kadınların çoğu zaman böyle kaygıları olmaz. Erkekler cinselliği dokunarak, sevişerek hazırlık yapmadan doğrudan penis-vajina birleşmesi olarak yaşadıklarında da boşalabilirler ama kadınlar sevişmenin olmadığı bir cinsel ilişkide duygusal tatmin sağlayamadıklarından cinsel tatminleri ya olmaz ya da eksik kalır. Kadınlar cinsel tatmine ulaşmak için heyecanlandırıcı dokunuşlara, sevgi sözcüklerine ve belli bir süreye ihtiyaç duyarlar. Erkeklerse cinsel arzuları uyandıktan sonra daha kolay ve daha kısa sürede cinsel tatmine ulaşabilirler.
CİNSEL DENEYİM…
Kadın ve erkeklerde ergenlik döneminde mastürbasyonla başlayan cinsel deneyim, erkeklerde kadınlardan daha erken yaşlarda yaşanır. Erkekler hem bu dönemde hem de sonraki yaşlarda kadınlardan daha sık mastürbasyon yaparlar, cinselliği daha fazla düşünürler ve daha fazla cinsel partnerleri olur. Erkeklerin ilk cinsel partner deneyimleri genellikle seks işçisi bir partnerle olurken, kadınlarda böyle bir deneyim yaşanmaz. Kadınların ilk cinsel partnerleri genellikle ilk sevgilileri olur. Erkekler cinsel deneyim açısından olgunluğa yirmili yaşlarda ulaşmış olurlar ama kadınlar cinsel deneyim olgunluğuna otuzlu yaşlarda ulaşırlar. Erkekler duygusal bir ilişkileri varken başka bir ya da daha çok partnerle cinsel ilişki yaşayabilir ama kadınların cinsel yaşamında aynı anda tek bir partner olur. Yani "Erkeklerin gönlü geniştir, birden fazla kişiye yer vardır, kadınların gönlü dardır, bir kişiye yer vardır" sözü çoğu zaman gerçektir.
CİNSEL İLETİŞİM…
Kadınlar, partnerleriyle cinsellikle ilgili daha fazla iletişim kurmak isterler ama bu iletişimi başlatmaktan çekindikleri için cinsel isteklerinin ve tercihlerinin partnerleri tarafından sorulmasını beklerler. Ancak erkekler de genellikle cinselliğin tamamen kendi sorumluluklarında olduğunu, cinsel ilişkinin tüm aşamalarını kendilerinin yönlendirmeleri gerektiğini düşündükleri ve cinsellik konusunda her şeyi bildiklerine inandıkları için partnerlerinin isteklerini ve tercihlerini göz ardı ederler. Cinsel iletişim, cinsel ilişki kurma isteğinin partnere ifade edilmesinde de önemlidir. Erkekler cinsel ilişki isteklerini partnerlerine doğrudan söyleme konusunda rahat davranırlar. Kadınlar ise cinsel ilişkiye girmek istediklerini partnerlerine açıkça söylemek yerine dolaylı olarak anlatarak ya da dokunuşlarla ifade ederler.
